İsot Ne Kadar Dayanır?

İsotun ne kadar dayandığından bahsetmeden önce isotun nasıl saklanması gerektiğinden bahsetmek gerekir. Çünkü isotun dayanma süreside diğer her baharatta olduğu gibi saklama koşullarına bağlıdır. Yemeklerimizi lezzetlendiren isot baharatını nasıl saklayabiliriz? İsotuda diğer baharatlarda olduğu gibi ağzı kapaklı hava almayan kaplarda saklamak gerekiyor. Cam ürünler yerine porselen veya seramik gibi ürünleri tercih etmelisiniz ki baharatınız ışık almasın. Baharatları bozan en önemli üç etken hava, ısı ve ışıktır. Hava konusunda ağzı kapaklı kaplardan bahsettik, ışık konusunda cam değil porselen kapların daha uygun olduğunu söyledik son olarakta ısı konusunda baharatlarınızı serin yerde saklamaya özen gösterin ve baharatı yemeğinize katacakken baharatın bulunduğu kabı komple ocağa yaklaştırmaktansa içinden alacağınız küçük bir kaşık sayesinde baharatları yemeğinize ekleyebilirsiniz. Böylece baharatı hem ısıdan hem de yemeğinizden çıkan buhardan uzak tutmuş olacaksınız.

isot ne kadar dayanır
 
Şimdi gelelim isotun ne kadar dayandığına. İsot, pul biber veya nane hangi baharat olursa olsun paketini açtığınız tarihi kabının üzerine not edin ve bir yıldan fazla kullanmayın. Yukarıdaki saklama koşullarını uyguladığınız takdirde isot iki yıla kadar dayanır fakat tadında ve kalitesinde mutlaka değişiklik olacaktır. İşin uzmanları isotunda diğer baharatlar gibi ilk kullanımdan itibaren bir yıl içerisinde tüketilmesini önermekte.

İsot hakkında kısa bir bilgi vermek gerekirse; İsot, Şanlıurfa’ya özgü yetiştirilen bir biber türünün adıdır. Aynı zamanda Şanlıurfa ili ile özdeşleşmiş kurutulmuş bibere yörede verilen isimdir. Urfalılar kendi şehirlerinde ev yapimi,el yapimi ve el emegi göz nuruyla doğal günes ekseni altında kuruttuğu biberlere isot der. Kahramanmaraş bölgesine ait olan Türkiye genelinde marketlerde, bakkallarda bulabildiğimiz fabrikasyon biberlere Şanlıurfa'da sadece biber derler.

Kökeni ve Hazırlanışı

Kelimenin Türkçe kökenli olduğu ve "isti" (sıcak) ve "ot" kelimelerinin birleşmesinden geldiği söylenmektedir. Yaz aylarında Şanlıurfa biberi güneş gören düz alanlarda içindeki tohumu çıkarılarak temiz bir zemin üstünde kurumaya bırakılır. En fazla üç gün bekletilebilir. Birinci gün toplanan kurutulmuş biber kırmızı, 2. gün toplanan biber mor, 3. gün ise siyah rengini alır. Daha sonra kurumuş biberler dövülerek, zeytin yağı ve bir miktar tuz ilave edilerek isot haline getirilir. Günümüz teknolojisi isot üretimini de bir nebze olsun kolaylaştırmıştır. Eski yöntemde isot tokmakla dövülerek öğütülürken; şu an isot çekme makineleri aracılığıyla daha kolay ve daha verimli bir isot elde edilmektedir. Şanlıurfa isotunun en büyük özelliği yakıcı acı olmamasıdır. Doğal olduğu için önce ağıza tatlı bir tat gelir, bir müddet sonra acı gelip geçicidir. Şanlıurfa'da en çok Sırrın mahallesinde hazırlanır. İsot, Kırmızı Acı Pul Biberin ısı altında tutularak karartılmasıdır. Fiyat olarak pul biberden ucuz olması ise yanmış ürünün bileşen kalitesinin önemsenmemesindendir. İsota, bir nevi fermente edilmiş pul biber de diyebiliriz. Şöyle yapılır: Kurutulmuş kırmızı acı biberin çekirdek ve kanat denilen bileşenleri nem ve ısı altında bir süre tutularak yakılır. Zaten üreticiler "isot yapmak" demez, "isot yakmak" şeklinde üretimi ifade ederler.

İsotun Kullanım Alanları

Şanlıurfa ile özdeşleşmiş olan çiğ köftenin olmazsa olmaz malzemelerindendir. Şanlıurfa dışında neredeyse tüm Türkiye'de çiğ köfte ile beraber oldukça tercih edilen bir baharattır ayrıca kebap gibi yemeklerin yanında da gelir. Çiğ köftenin yanı sıra lahmacun, çorba ve bir takım sulu yemeklere (kuru fasülye) de acı ve renk verici olarak eklenmektedir. Genellikle ağustos ayında yetişir. Faydaları çoktur, faydaları için googleda bir çok site bulabilirsiniz.

1 Yorumlar

Daha yeni Daha eski